15 Ocak 2010 Cuma

Futbolumuza Kalite


Malum yayın ihalesi sonuçlandı ve Digitürk 321 milyon dolar bedelle süperligin yayın hakkının 4+1 yıl daha sahibi oldu.

Ağızlardan dökülen kelimeler ise bir anda değişti.

Önceden yayıncı kuruluşun züper ikilisi şundan yakınıyordu. "Ligimiz kalitesiz, 180 milyon dolar etmez".

Yaklaşık 2 senedir maraton yada diğer ligtv programlarında sürekli bu konuya vurgu yapıldı. Özellikle programın Şansal kanadı bu tezi o kadar sık gündeme getirmeye başladı ki bu günleri görmeyi umuyordum.

30 ağustos 2009 günü şunu kaleme almış sayın büyüka.
"Hükümetin  memura %2 zam önerdiği, Türkiye'nin % 13 ile Cumhuriyet tarihinin en derin küçülmesini yaşadığı, dünyanın global krizle çalkalandığı bir ortamda, yaklaşan yayın ihalesi için % 200'e varan, akıl dışı zamlar, artışlar konuşuluyor."

2 Ağustos günü ise yazdığı yazı daha felaket isteyen şurdan okuyabilir...

Şimdi madde madde gidelim cevap vermek için.
1-)"Türkiye'de son 25 yılda sadece üç büyükler şampiyon olurken, bu sayı Fransa ve İtalya için 8 takıma, İspanya ve Almanya için 7 takıma, İngiltere için de 6 takıma çıkıyor. Anlayacağınız Türkiye'de rekabetçi bir lig oynanmıyor. Son 25 yıldır, üç büyüklerden birinin şampiyonluğuyla biteceği ezberlenen, yani sonucu daha başlangıçta belli olan, rekabetten çok uzak bir lig oynanıyor. Bu da futbol seyircisini, futbol abonesini son derece olumsuz etkiliyor."

Sormazlar mı İngiltere, İtalya Almanya ve Fransada son 10 senede kaç takım şampiyon olmuş diye.

İngilterede son 18 sezonda 3 şampiyon var sadece.

Fransa da 10 senede sadece 3 şampiyon var ki diğer bütün büyük  liglerin aksine çok şampiyon olan takım geçmişi olan bir ülkedir.

Almanya da 14 senedir 5 şampiyon var ki ikisi mucize şampiyonluklar onları çıkartsak 3 değişik takım arasında bölünecek.

İtalya da son 20 senede 5 şampiyon var biri Lazionun efsane kadrosuyla aldığı ve sonrada battığı.Öteki ise Romanın kazandığı. Onun dışında geriye kalan 18 şampiyonluk 3 takım arasında bölünmüş.

Demek ki bu birtek bizim değil bütün büyük liglerin ortak sorunu. İşin içine maddi güç girince büyükler dahada büyük olmuşlar ve onların yerini almak dahada zorlaşmış.

2-"Türkcell Süper Lig'in uluslararası bir değeri yok. Bugün İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya ve Fransa liginin yayıncı kuruluşları uluslararası satışlardan büyük para kazanıyorlar."

Peki bakan yokta siz bakmaları için kaç para istiyorsunuz? Hiç tanınması için yurt dışına bedava vermeyi düşündünüz mü özet görüntüleri.


2003 sezonunda çok iyi hatırlıyorum eurosport TSL özetlerini veriyordu. Bende mutluluk duyuyordum fakat sonradan öğrendik ki yayıncı kuruluş para isteyince vazgeçmişler. O zaman önce promosyon ürün vereceksiniz, malzemenizi tanıtacaksınız sonra para düşüneceksiniz.



En komik olan ise bu madde.

3-"Düşünün, Dünya şampiyonluğunu kazanmış, defalarca final oynamış, kulüp takımları Avrupa kupalarında finalleri, yarı finalleri alışkanlık haline getirmiş Hollanda'da, Avrupa şampiyonluğu kazanmış Yunanistan'da, yine Avrupa şampiyonlarından Danimarka'da, futbolda marka olmuş Norveç'te, İsveç'te, İsviçre'de yayına ödenen paralar, Türkiye'de ödenen paraların çok ama çok gerisinde. Son ve çok taze bir örnek vermek gerekirse, Türkiye Ligi'nin Şampiyonlar Ligi'ne gönderdiği Sivasspor'a beş gol atan Anderlecht'in oynadığı Belçika liginde yayına ödenen yıllık ücret sadece 46 milyon dolar. Yazıyla belirteyim (Kırkaltı milyon dolar.) Bu rakam Hollanda'da 90 milyon dolar, Portekiz'de 44, Yunanistan'da 38, Norveç'te 31 milyon dolar. İsveç, İsviçre, Danimarka gibi ülkelerde daha da az. Ama bu ülke takımlarının uluslararası başarıları, bizim takımlardan çok daha fazla."

Şimdi bu maddeye nereden girsem elimde kalıyor. Sen milli takım yayın hakkını mı alıyorsun kardeşim. Ülkenin fifa da 28 uefa da 11. olması seni neden ırgalar. Milli takımın başarılı olur yada olmaz o futbolun içinde bir olaydır.ki bu yazı yazılmadan 1 sene önce Avrupa üçüncüsü bir milli takıma sahiptik. Neredeydi Belçika,Hollanda,Yunanistan, Danimarka ve büyük futbol ülkesi Norveç.

Evlerinde bizi seyrediyorlardı.

Peki bu ülkelerin nüfusu kaçtır. Futbol liglerinin büyüklükleri nedir. Hep şunu duymaz mıyız, norveç takımından kaç adam alırsın Galatasaray'a. Rosenborg'tan bir oyuncu almam Fenere.

Eeee neden bunu savunuyorsunuz o zaman, demek ki adamların takımları kaliteli değil. Bu yüzdende ligleri para etmiyor. Reklam gelirleri maddi olarak bizim kadar kazançlı değil.

Bütün bunları şansal bey savunurken Digitürk genel müdürü de 214 milyon dolarlık başlangıç bedelinin fazla olduğunu söylüyordu. Sonuç ortada 321 milyon dolar verdiler tam107 milyon dolarlık bir artış söz konusu net parada. Vergisi, TFF bedeli hariç.


Madem pahalı girmeseydiniz kardeşim rest çekseydiniz. Değmez deseydiniz ne değişti de parton'u da masaya oturtup ihaleyi aldınız.

Yoksa bu işten elde ettiğiniz gelir tatlı mı geldi de insanları uyutmaya çalışıyorsunuz. Ben çalıştığım kurumda satılan ürün için asla değersiz, o kadar para etmez demedim. Sizde biraz işinize saygı duyuyorsanız, müşteriniz olan biz izleyicilere saygı duyuyorsanız artık bu ürünü kötülemeyin.

Tuvalet kağıdı ile ölçüm rezaletine girişmeyin, içkili yayına çıkmayın. Sizin için ürün olan futbolun sahibi kulüpler ile kavga etmeyin. Mümkünse bu parayı nasıl kazanacağınızı düşünüp baştan saygıyı insanlardan esirgemeyin.


Aziz Yıldırım fotoğrafıda aslında Şansal beye gitsin, 400 demişti vergilerle 400'ü geçti :).
Kulüplerimiz yatsın kalksın dua etsinler bu miktarı görebildikleri için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum