13 Şubat 2010 Cumartesi

Kış Olimpiyatları Kazası

Kış olimpiyatları kötü başladı daha önceden yazmıştık Vancouver olimpiyat komitesinin başında ki isim Jack Poole kanserden hayatını kaybetmişti. Ağızlarda buruk bir tat ile başlayacaktı oyunlar.


Bu haberden sonra dün yapılan antremanlarda sırasında Gürcü Nodar Kumaritashvilinin kızağıyla kaza yapıp , yaşamını yitirmesi moralleri tam anlamıyla sıfırladı.

Aşağıda kaza anının videosu mevcut isteyen bakabilir.

Bir ara bende kızakla kaymanın ne kadar heyecan verici olabileceğini düüşnüyordum. Tek sefelik denemek istiyordum ama bu olaydan sonra ne kadar tehlikeli olabileceğini gördüm.


Buda göremeyene link...

Canales Madrid'de

"Real Madrid C.F. and Real Racing Club Santander have reached a deal for the transfer of player Sergio Canales Madrazo.


The contract will take effect as of 1 July 2010 and will keep Canales at Real Madrid for the next six seasons."

Dün akşam açıklama yapıldı ve 22 ekimde ilk kez adam olacak çocuk dediğimiz Canales Real Madrid ile anlaştı. 1 Temmuz 2010'dan itibaren geçerli olacak. Söylenene göre Racing bu transferden 5 milyon euro kazanacak. İyi sayılabilecek bir para sözleşmesi altı ay sonra bitecek bir isim için.
 
Bakalım Real'de oynayabilicek mi genç ispanyol. Bu transfer Raul'un amerikaya gideceği söylentilerinin iyiden iyiye konuşulmasına sebeb oldu. Bakalım gidecek mi Bayrak adam.
 
Dipnot: Resim 5 şubat tarihli marca'dan. Adamlar klübün içini dışını avuçlarının içi gibi biliyorlar arkadaş.

12 Şubat 2010 Cuma

Sarı Kart İstemek

Bu ülkede en aptal en anlaşılmaz kural bu olsa gerek. Sezon başında beri hakemlere bu yüzden ettiğim küfürün haddi hesabı yok.

Faul yapılan adam eliyle kart işareti yaparsa anında kartını göster.

Fikir babası kim, kabzımalın biri.

Hani hakemleri yerden yere vuran avrupada yap şu hareketi hakeme de göreyim diyen. Kimsede sormuyor Cüneyt Çakır şu kartı avrupada verebilir mi?

Yemez, neden orda kimse böyle harekete kart göstermiyor çünkü.

Burda kabzımalın gazına gelip herkes uyguluyor.

Peki hocam bu sarı kart yada kart değil mi hoca diyenlere de sarı kartı gösteriyorlar mı? Ne farkı var ikiside kart istemek değil mi?

Birde görmedin mi hoca kartı var, bunun içinde elinizi gözünüze götürmeniz yeter. Başka birşey anlatsanızda eliniz bir kere göze gitti mi sarıyı yersin.

Bir maçta kazım topa bakıyorum diyerek eliyle gözlerini ve havayı göstermişti. Sonuç anında sarıyı anlının ortasıan yedi.

Aptalca iki kural yorumunun dünya üzerindeki ender uygulayıcısı olmakta ayrıca güzel.

Yürüyün be hakem camiası, aslanlarım. Bu hızla hepiniz global birer marka olacaksınız.

Bursaspor 3 - 1 Fenerbahçe

Dün tüm Türkiye olarak ne öğrendik, Fenerbahçe gibi yüz milyon eurolar değerinde olduğu bahsedilen takımın yedek ağırlıklı kadrosu üç avans bile verseler Bursayı yenemiyor.

Günün çıkarımı budur bence.

Maçın daha 5. dakikada bitmesi gerekiyordu, Gökhanlardan Gönül olan içeriye müthiş girdiği gibi bitirebilseydi pozisyonu geri kalan dakikalarda maçın ne gazı kalacaktı nede siniri.

Gönül olan Gökhan kaçırırda Ünal olan boş durur mu, 13. dakikada teke tek yakaladığı İvankov'un yüzüne vurmayı seçince maçın hafiften elektirği arttı.

O arada Vedersonun ikramı ile gelen gol ardından Bilicanın penaltısı kolay geçmesi gereken maçı gerdikçe gerdi.

Bilicaya da maç boyu alkış göndermekten ellerim patladı. Bir defans oyuncusu atılmak için ancak bu kadar uğraşır. Zaten şu kareden de görüldüğü gibi paşa çıktıktan sonra kulaklığı takmış,umurunda mı dünya. Şunu gördüğüm anda tepem attı. Maçın içine sıçmak için uğraşmışsın takım elendi elenecek senin yaptığına bak. Kulaklığı tak müzik dinle. Ohh ne ala dünya

Hadi bir öküzlük yapmışsın adama amatörce dalarak penaltı yaptırmışsın, sesini kesip yerine oturacağına penaltı kullanılırken zorla hakeme topun yerini göstermek.

Bir defa gösterdin iki defa gösterdin yeter uzaklaş ama beyefendi atılmak istiyorya topun başından uzaklaşmıyor. Penaltıyı ben yaptım ben atacağım der gibi topun hemen gerisinde. Yetmemiş itiraz ota boka, oda yetmemiş oyun duruyor hakem yerdeki takım arkadaşıyla ilgileniyor ama beyefendi gol atacakya orta sahadan beklemeden vuruyor.

Vur bakalım paşa, vur sonunu düşünmeden vur.

Daum belki de maçtaki en iyi kararını vererek ikinci yarıda çıkardı saatli bombayı.Kötü oynayan takımında on kişi kalmasını engelledi.

Bu kızılacak bir konuda başka yok mu?

Bütün takımın topu Guizaya şişirmesine ne demeli

İleride Drogba varmış gibi ayağına orta sahada topu alan şişiriyor, ulan kontrol etse ne olacak. Bugüne kadar adam mı geçmiş rakipleri sırtına alıp gol mü yapmış?

Kafa topu mu indirmiş yoksa idmanlarda bilmediğimiz özelliklerini mi gösteriyor takıma.

Zaten görmüşsün 51. dakikada Ünalın pasında kaleciyle karşı karşıya vuramamış bir adam var. Bu adama top şişirsen ne olcak pas versen ne olacak.

Sonradan Alex girdi falan bir kaç cılız atak gelişti o kadar. Gerisi koca bir boşluk.

Kaderinde cilvesi midir nedir ömür törpüsü karavanacı okçu gitti son dakikada topa vurdu İbrahime çarptı gol oldu ve tur geldi.

Güler misin ağlar mısın?

9 Şubat 2010 Salı

Adam Haklı

Dün yazmıştım klübün medya iletişim başkanı A. Metin aracılığıyla Aziz Yıldırım'ın düşünceleri toplumumuza bildirildi. Malum ne tv, ne resmi site nede gazete veya dergisi olmayan bir klüp olduğumuz için düşüncelerimizi açıklayacak başka bir mecra bulamıyoruz.

Aziz başkan şöyle demiş,

"Bir yandan sohbet ediyoruz, bir yandan da Fenerbahçe'nin kalbinde dolaşıyoruz, bilgiler alıyoruz. Tam o arada Galatasaray'ın flaş transferi Jo'nun sakatlandığı haberi geldi. Aziz Bey 'üzüldüm' dedi. 'Ciddi mi, rakibinizin eli zayıfladı' diye şaşırdığımı dile getirdim. 'Yoo; yorum yapmak bana düşmez ama Galatasaray'ın transferleri yanlış' karşılığını verdi."

Tabi Haldun Üstünel o kadar uğraştığı isimler için böyle sözler duyunca kırmızı görmüş renk körü boğa gibi olmuş ve cevabı hemen yetiştirmiş.

"Galatasaray olarak rakiplerimizin icraatlarına hep saygılı olduk... Açıkcası biz bu duruşu sergilerken, rakiplerimizden de aynı saygıyı bekliyoruz. Transferde kimin yanlış yapıp yapmadığı sezon sonunda belli olacak.Biz şampiyonluk kupasını 18. kez havaya kaldıracağımıza inanıyoruz.

Kendisini Dünya kulübü olarak görüp, transfer yapmadıklarını söyleyenler ara transferde 4 milyon euro harcadıklarını nasıl açıklayabilirler? Gerçek bir Dünya markası olan Galatasaray'ın ezeli rakibinin başkanı, marka değerini yükseltmek isteyen Kulüpler Birliğini temsil ederken, bizim icraatlarımızla ilgili yorum yapması hiç de şık durmamaktadır."

Bu söylediğine itirazı olabilecek bir tane kul olacağını zannetmiyorum. Yerden göğe kadar haklı ama sonra o da dayanamamış başka birşey saçmalamış.

"Kulüpler Birliği Başkanı Sayın Aziz Yıldırım'dan bizim transferlerimizle ilgili yorum yapmasını değil, sahada iki sezondur kasti tekmelerle sakatlanan oyuncularımız için çözüm bulmasını bekliyoruz."

Bunun çözümünü hakem hocaları ve federasyon bulacak sayın Üstünel, klüp başkanları yada yöneticileri değil. Laf olsun torba dolsun.

Adam Olacak Çocuk


Brezilyalı olupta defans oyuncusu tanıtmak garip aslında. Oyunun savunma yönünden çok hücum yönünü becerebilen oyuncular yetiştirmek aslında maharet değil, zaten adamların dna'larında şifrelenmiş bütün bu özellikler.

Her sene bir öncekinden daha iyi oldukları bir konu var o da mevki ayırt etmeksizin yıldız olacak oyuncu yetiştirme konusunda gerçekten çok yol kat ettiler.

Tolói bana seyrederken Lucianoyu hatırlatıyor ama tabi ondan bir kaç adım önde bir isim. Defansif olarak yeteri kadar sertliğe sahip. Bunun yanında her brezilyalı gibi pas organizasyonunada katkısı büyük. Kafa topu almasına alıyor ama biraz daha geliştirmesi gereken özelliklerinin başında geliyor. Tabi fiziki gelişiminide sağlaması lazım, şuan avrupa için yeteri kadar kalın ve kuvvetli değil.

Breno'dan büyük bir patlama bekliyordu belki brezilyalılar ama bu çocuk onun yerini alacak gibi. Zaten kendiside hedef olarak 2014 dünya kupasını almış kendisine. Goiasta düzenli 11 oynayarak gelişimine devam edcektir ki bir kaç sene içinde avrupada görme ihtimalimiz yüksek.

8 Şubat 2010 Pazartesi

Din Kardeşiyiz.

Aziz Yıldırım klübün medya ve iletşimden sorumlu genel müdürü Alaattin Metin aracılığıyla bazı konular hakkındaki düşüncelerini açıklamış, tamamını okumak isteyen burdan ulaşabilir.
Benim dikkatimi çeken şu kısım oldu;

"Devre arasında herkes transfer diye bağırdı. Yapmadık. Çünkü Fenerbahçe formasını giyen her futbolcumuzun değerini biliyoruz. Real Madrid, Barcelona, Milan, İnter, Chelsea transfer yaptı mı!



Biz de yapmadık...


Neden!


Büyük hedefleri olan takımlar, büyük yıldızları devre arası getiremez. İyi futbolcu alamazsın, vermezler... Ama sezon sonunda istediğini alırsın."
 
Şimdi şöyle bir bakarsak Milan'ın ihtiyacı vardı gitti Beckham ve Mancini'yi transfer etti. İnter lider ama gittiler Pandev ve Marigayı alma ihtiyacı hissetti. Chelsea'nin zaten transfer yasağı vardı yeni kalktı. Real sene başında 260 milyon euro harcamış bırakda sene ortasında transfer yapmasın. Barcelona diyeceksin adamlar Robinhoyu alacaklardı sonra vazgeçtiler.
 
Birde şöyle bir sözü vardı çift yıllarda dünya kupası ve avrupa şampiyonları olduğu için oyuncu transferi yaz aylarında çok zor oluyor.
 
Eeee, biri söylesin bu senede 2010 dünya kupası var G. Afriaka da.

Pelesenk

Dinlemekten bıkmıyorum bu aralar. Gerçekten dilimde pelesenk

and you're singing the songs
thinking this is the life
and you wake up in the morning
and your head feels twice the size
where you gonna go?
where you gonna go?
where you gonna sleep tonight?

Link...


2012 Grupları


Ne zor nede kolay bir gurup, tek artısı seyirci potansiyelimizin bol olduğu ülkelere gidecek olmamız.

Ayrıca Mesut içinde oldukça zor iki maç olacak.

Yazılacakları, konuşulacakları şimdiden görür gibiyim. Hainlikten tutunda dejenerasyona kadar konuşulmadık şey kalmaz. Bu aralar baskı altında hissediyormuş kendisini, asıl baskıyı milli maçlar döneminde hissedecektir.